7 Nisan 2015 Salı

SORUMLULUK TOPLUMUN YÖN VERİCİ ÖĞRETİSİDİR

İnsanlar çeşit çeşit ama bazıları sıkıntılı:

Satın almak konusunda aşırı istekli, aldığı ürün  ya da hizmette bir sorunla karşılaştığında hakkını savunmayı utanç verici, yerine yenisini almayı tek çözüm gören simalar var. Yakaları bir araya gelmediği gibi ticaretin de doğru bir kültür olarak kök salmasının önündeki büyük engel, bilinçli bir toplum oluşumuna mani, büyük çatlaktırlar. Ahlak dışı ticaret yapanları cesaretlendirdikleri gibi onların en sevdiği kişiliklerdir çünkü cepleri hortumlanacak daimi para kaynaklarıdır.

Bu şahsiyetler genellikle akıllı geçinirler, tezata bakın ki bundan dolayı da herşeyin onlara maliyeti çok daha yüksektir. Dış sese daha çok kulak verir, söylenenlerden çabuk etkilenerek ihtiyaca değil, imaja odaklanırlar. Tüketimlerini manipüle etmek müthiş kolaydır çünkü tüketimle kendilerini ifadeye yatkındırlar. Pazarlama dünyasının kurtlarının "iyiki varsınız kuzucuklarım" dediği familyadır.

Kullanım/Satın alma oranları oldukça düşüktür yani aldıklarının hesabını bilmez, kullanmadıklarını da satın alma güdüsünü tatmin için alırlar; ya atarlar ya kimseye fayda sağlamadan bir yerlerde atılacak duruma gelir, çürürler.

Biraz bencillik biraz tembellik bir hayli toplumsal sorumsuzluktan, etrafın söylediğine bu kadar duyarlılarken kötü deneyimlerini başkalarına açmazlar. Böylece ticaret kurumu üzerindeki en önemli otokontrol mekanizmasının gelişmesine katkıda bulunmazlar. Hayal gücü ve düşünsel üretkenlik de zayıf olur, haliyle.

Oysa biz insanız, sosyaliz. Hem toplumdan beslenir hem toplumu besleriz. Hem öğrenir hem öğretiriz. Hem tüketiriz ama hem de küçük şeylerden büyük değerler üretmeyi bilmeliyiz. Karşılaştığımız sorunları çözmeliyiz, üstüne gitmeliyiz; onlardan kaçıp yenilerini almak yerine. 

Evliliği bile bu gözle yaşayan, dizilerden devşirme zavallı bir zümre oluştu: Sorun varsa at, boşan, git ve yeni bir tane bul veya giderek artan trende uy ve birlikteliğin tüm sorunlarından kaçıp yalnızlığı seç, bir stüdyo daireye yerleş. İnsanlarla iletişimin laboratuvar koşullarında yapılan deney gibi sınırlı dakikalık "naber, nası gidiyo" lardan ibaret olsun. Ve sen de buna sosyal yaşama bağlı normal insan formu de. Yok daha neler.

Okulundan memnun olan öğrenciye, öğrencisinin zekasına veya becerisine söylenmeyen öğretmene pek rastlamadığım gibi; "kapak atmak" uğruna onca sınavlara girip çıkıp atanma bekledikten sonra memuriyetten şikayet edenlere de şaştım doğrusu... Sormak gerek; şikayetçi olduğunuz halleri değiştirmek için ne katma değer ürettiniz diye. Neyse sormayayım; onlar da gayret yerine basarlar sonra istifayı.

İnsan erdemlidir, değer üretir nefes aldığı her an ve sınav olarak önüne getirilen soru ve sorunlarla başa çıkmaya çalışır ömür boyu, kaçmaz bunlardan. Çünkü insan eşreftir ve çok değerlidir, bilse de bilmese de. Değerinin kaynağı da üretebildiği değer ve sorunlara karşı dirayet ve gayretinden gelir.

Acil şifalar diliyorum, hayatın sorun çözmek, onarmak, üretmek tarafında olmayanlara. Hayat sınavının her sorusuna isyan edip bahanelere sapanlara. 

Sorun varsa çözüm de sende. Çünkü eğer bununla baş edemeyecek birisi olsan, o sorun asla önüne getirilmezdi. Tüccarı  da öğretmenini de doktorunu da başbakanını da koca bir toplumu da eğiten duyarlı ve gayretdar insanlardır, benden ne olur deme.

Cem Turan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder