15 Mart 2015 Pazar

BİLİM VE SAYILARIN GİZEMİ

Oldum olası, dünyayı bir sabit sayıya sıkıştıran beyinlerin gizemi ilgimi çeker. Perdeleri epeyce yırtılmış gerçek birer seçilmişlik hali olmalı. Aksi halde bir insanın her derde deva bir sayı türettiğini ve kendinden sonra da her şablona uyacağını iddia etmesi tam bir çatlaklık olurdu.

Dünyada öyle müthiş örüntüler, oranlar, içiçe geçmiş dengeler var ki muhtemelen daha çok büyük kısmı keşfedilmeyi bekliyor olmalı. İşin garibi, aradan yüzyıllar geçmesine rağmen bulunanlara pek yalanlama gelmiyor, halen geçerliliğini koruyor.

Şaşırıyorum, Leonardo da Vinci'nin altın oran tespitine. Lokman hekimin bir reçetesi gibi, hatasız bir algoritma gibi. Şaşılacak derecede halen doğru gözüküyor.

Leonard Euler'in sivrice buluşu, doğal logaritmanın kalbi; meşhur e = 2,718.. sayısı...


Antik döneme kadar giden tarihin derinliklerinde sahibini yitirmiş, Mısır piramitlerinde bile bir kurgulama sabiti olarak kendini gösteren, Babil tabletlerinde 3.125 olarak gösterilen, Pi = 3.1415.... sayısı...

Max Plank'ın Plank sabiti, h=6,626..X (10 üzeri -34)...

Omega sabiti = 0,567...

Gauss sabiti = 0,83462...

Catalan sabiti = 0,91596...

... Ve daha niceleri ( http://tr.wikipedia.org/wiki/Matematiksel_sabit adresinden bir kısmını inceleyebilirsiniz ama hepsi değil :) )

Ve tabi kimyanın sevimli kahramanı Avogadro sayısı = 6.022.. X (10 üzeri 23) Teşekkürler Amedeo Avogadro, bu güzel emanetin için.

Doğrusu, bunları ortaya koyanların çağdaşı olup tanışmayı hem çok isterim hem de biraz ürküntü verici bir durum. Kainatı küçücük bir sayıyla formüle etmeyi başarabilen, bu kadar geniş bir resimden hayatı algılayabilen bir akıl gerçekten çekinilesi türden olmalı.


1990'lı yıllarda bile literatüre sokulan birden fazla sabit olduğu göz önüne alınırsa, halen sabit avcıları için keşfedilmeyi bekleyen epey malzeme olmalı.

Ve sanıyorum bir gün, bütün sabitler öyle bir oranda buluşacak ki muhtemelen o da 1 olacak, sadece 1,0 ve o da yaşamı var kılanın imzası olacak belki de.

Bilim hayal gücüdür, engin ufukların emekle zorlaması; okuma gayretiyle kararlılıkla bakmaktır, yaşamın ahengine.  Bu gayretler hürmetine bir gün görmeye mani perdeler açılır, görünmezler görülür olur. İşte bu basbayağı bir seçilmişliktir, anlama çabasıyla dökülen ter ile kazanılır. 

"Oku"maya çalışmayanın inanmışlığı ise sadece tembellik dolu bir taklitten ibarettir.

Cem Turan​

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder